FİSKOS

Daha önce koltukların yayınında görülen fiskosun bazı detaylarını da paylaşmak istedim. Yapımında tamamen Ihlamur Ağacı kullanıldı.

Tüm parçaların imalatı ve birleştirilmesi eşim tarafından yapıldı.

boyama kısımlarını ise ben yaptım.

Yapıştırmanın bitmiş hali.

Çatlatma uygulanacağı için atılan koyu renk zemin rengi.

Çatlakların arasından bu renk görünecek.

Bitmiş Hali.

Bir kompozisyon denemesi. İyi oldu bence...

Yeni yayınlarda görüşmek üzere....

Bahçe Takımı

Blogu açalı ve ilk resimleri paylaşalı epey uzun bir zaman olduğunun farkındayım. Ama blog olayının bu kadar vakit alan ve ayar gerektiren bir iş olduğunu bilmiyordum. Neyse zamanla öğrenicez sanırım.

Buraya çok fazla yazı yazıpta takip edenleri (şu anda yok ama) sıkmak istemiyorum. Zaten yazmak konusunda çok iyi olduğum söylenemez. Ama zaman zaman paylaştığım fotoğrafların hikayelerini ya da yapımlarıyla ilgili detayları yazarak merak edenleri bilgilendirmeye çalışıcam.

Yaz sonlarına doğru balkonda oturturken aklıma gelen bir projeyi paylaşmak istiyorum. İkeadan aldığımız ve balkonda keyifle oturmamızı sağlayan bahçe takımını yapmaya karar verdim. Herhalde bugüne kadar ki en hızlı sonuçlanan proje oldu. Çünkü mobilya gözünün önünde olunca ölçüp biçmesi de ölçeklendirmesi de kolay oldu. Bir taraftan ben, bir taraftan da eşim,  işe koyulduk. Ayrıca bu sefer yapım aşamalarını da fotoğrafladık. İşte minyatür bahçe takımı :)

Orjinal takımın üzerindeki görünüşü...

Yapımında çay kahve karıştırmaya yarayan ahşap çubuklar kullanıldı. Tüm parçalar tamamen pürüzsüz olana kadar tek tek zımparalandı. Zımpara önemli çünkü minyatür çalışmasında en küçük hatalar bile göze batıyor. 

Bitmiş hali

Yapıştırma işlemi tamamlandıktan sonra renkli ve vernikli ahşap koruyucu sürüldü.

Balkonumuzdaki cüce nar bahçe mobilyası konseptine çok uydu...

MERHABA

En sonunda birkaç senedir eşimle birlikte yaptığımız 1:12 ölçekli minyatür objeleri meraklısıyla paylaşmaya karar verdik. Fotoğrafları paylaşmadan önce bu maceranın nasıl başladığını kısaca anlatmak istiyorum. İnternette gezinirken bir hobi sitesinde mobilyalarıyla birlikte satılan dollhouse gördüm. Çocukluğumdan beri minyatür olan her şeye hayranlık duymuşumdur. Hatta zaman zaman maket denemelerim bile oldu. Onu almak istediğimi eşime söyledim. İşte fitili ateşleyen cevap “hazır alıp bir köşeye koymanın ne zevki var. Kendin yapsana. Hatta ahşap işlerinde bende sana katılırım.” demesiyle minyatür deliliği başladı. Bu sayede kocamın içinde küçük bir marangozun saklı olduğunu öğrendim. Sonrasında araştırmalar, malzeme toplamalar, ilk denemeler, kırılan sandalye ayakları, akan boyalar derken işte ortaya çıkanlardan bazıları…